Stresin bağırsaklarınız üzerindeki etkisi ve Yeni Nesil Pre+Probiyotikler
- İhsan Soytemiz
- 3 May 2022
- 3 dakikada okunur
Stresin bağırsaklarınız üzerindeki etkisi ve Yeni Nesil Pre+Probiyotikler

Bağırsak ve beynin ne kadar yakından etkileşime girdiği göz önüne alındığında, çiftin genellikle birbirini etkilediği açık görünebilir. Bazı insanlar sunum yapmadan önce midesi bulanır; diğerleri stres zamanlarında bağırsak ağrısı hissederler. Her durumda, duygusal ve psikososyal faktörler, fonksiyonel gastrointestinal bozukluklarda rol oynamaktadır.
** Tüm vücudu tedavi etmek
Gastrointestinal sistemde hissedilen strese bağlı semptomlar bir kişiden diğerine büyük ölçüde değişir ve tedavi de değişebilir. Örneğin, gastroözofageal reflü hastalığı olan bir kişinin göğsünde ara sıra hafif bir yanma hissi olabilirken, bir başkası her gece dayanılmaz bir rahatsızlık hissedebilir. Semptomların şiddeti değiştikçe, onları rahatlatmak için kullanılan terapiler, ilaçlar, kendi kendine yardım stratejileri ve hatta ameliyatlar da değişmelidir.
Birçok insan, diyet veya ilaçlardaki değişikliklere hızla yanıt veren hafif semptomlara sahiptir. Belirtileriniz düzelmezse, klinisyeniniz size tıbbi geçmişiniz hakkında daha fazla soru sorabilir ve altta yatan bir nedeni dışlamak için bazı tanı testleri yapabilir. Bazı insanlar için, kanser gibi ciddi bir teşhis ekarte edildiğinde semptomlar düzelir. Doktorunuz ayrıca semptomlara özel ilaçlar da önerebilir. Ancak bazen bu tedaviler yeterli olmamaktadır. Semptomlar daha şiddetli hale geldikçe, bir tür psikolojik sıkıntı yaşama olasılığınız da artar.
Genellikle, orta ila şiddetli semptomları olan kişiler, özellikle semptomları stresli koşullardan kaynaklananlar, bilişsel davranışçı terapi ve gevşeme teknikleri gibi zihne yönelik terapilerden yararlanabilirler. Bazı insanlar hastalıklarında psiko-sosyal faktörlerin rolünü kabul etmekte isteksizdirler. Ancak duyguların vücutta acı ve rahatsızlığa neden olabilecek gerçek kimyasal ve fiziksel tepkilere neden olduğunu bilmek önemlidir. Davranışsal terapi ve stres azaltma tedavileri, ağrının yönetilmesine ve diğer semptomların ilaçların etki etme biçiminden farklı şekillerde iyileştirilmesine yardımcı olur. Tüm terapilerin amacı, kaygıyı azaltmak, sağlıklı davranışları teşvik etmek ve insanların durumlarının acı ve rahatsızlığıyla baş etmelerine yardımcı olmaktır.
İşte burada Yeni nesil probiyotiklerin önemi artmaktadır. Doğal yönetmelerle bağırsak Mikrobiyotamızı düzlelterek, sağlımıza büyük katkılar sağlayabiliriz. Şimdi bunlar nedir kısaca bahsedelim.
Probiyotikler nedir? Mikrobiyotadaki insan orjinli, dokularada tutunarak kolonize olan yararlı bakterilere probiyotik bakteri denilmektedir. 100 yılı aşkın süredir probiyotik bakteriler üzerine araştırmalar yapılmaktadır. Hem besinlerin sentezlenmesinde ve emiliminde sindirim sistemindeki rolleri, hem de hastalıklara yol açan patojen mikroorganizmaların etkinliklerinin engellenmesinde ve ortadan kaldırılmasında aktif rolleri ile günümüzde popülerliği çok artmıştır. Bağırsaklarda 2. beyin sıfatının tüm fonksiyonlarında probiyotiklerin sayısız etkinlikleri bulunmaktadır. Prebiyotikler nelerdir ? Prebiyotikler lif formunda dirençli karbonhidratlar olarak probiyotik bakterilerin beslenmelerinde ve fermantasyon başlatılmasında aktif rolleri vardır. Mide ile bağırsak dokularındaki kolonizasyonda Probiyotikler ile birlikte ortak simbiyotik yaşam kolonileri oluştururlar. Mide ve bağırsak dokusu üzerindeki mukoza tabakasının yüzey alanını kaplayarak minerallerin emilimine yardımcı olurlar. Aynı zamanda probiyotikler ile birlikte oluşturulan bariyer ile filtreleme görevi yaparak bir çok zararlı maddenin bağırsaklardan geçişini engellerler Mikrobiyotada probiyotikler ile birlikte sağlıklı beslenme olgusunun temel bileşinidirler.
Yeni nesil probiyotikler nedir ? 1900 lü yılların başından beri mikroskop ile canlı mikroorganizmalar araştırılmaktadır. Keşfedilen probiyotikler ile mikrobiyotanın derinliklerindeki gizemli dünya araştırılırken son 25 yıllık biogenetik araştırmalarında anaerobik nitelikte çok farklı yapıda yeni nesil probiyotikler keşfedilmiştir. Yeni Nesil Probiyotikler şimdiye kadar keşfedilmiş probiyotiklerin lideri ve önderi olabilecek yetenekte, mikrobiyotanın süper ve akıllı yöneticileridir. Yeni Nesil Probiyotikler Tıp dünyasında koruyucu sağlık ve tedavilere destek olarak yeni sayfalar açılmasını sağlamaktadır. Yeni Nesil Probiyotik Bakteriler oksijensiz ortamda sadece bağırsaklarda yaşayan bakterilerdir.
Yeni Nesil Prebiyotikler nedir? Dirençli karbonhidrat lif özellikteki prebiyotikler çeşitli oligosakkarit bileşimleri ile genellikle bitkisel kökenli iken probiyotiklerin beslenmesindeki rolleri ile yeni çeşitleri üretilmektedir. Anne sütündeki oligosakkaritler olan HMO Human Milk Oligosakkarit Yeni Nesil Prebiyotiklere örnek olabilecek niteliktedirler. Yeni Nesil Probiyotikler ile Yeni Nesil Prebiyotikler arasında simbiotik bir ortak yaşam birlikteliği mikrobiyatının zenginliğidir. Yeni Nesil Prebiyotikler : 2'FL HMO (Human Milk oligosaccharide), FOS (kısa zincirli Frukto Oligosaccharide) yeni nesil probiyotikleri besler.
Antioksidanlar: Meyvelerdeki antioksidanlar: antosiyanin resveratrol, likopen, kuersetin, kateşinler, epikatsin, yeni nesil probiyotikleri aktive eder.
İşte burada Akkermansia yeni nesil bir probiyotik olarak çok öne çıkmaktadır. Daha fazla bilgi için ulaekolojiktarim.com u ziyaret edebilirsiniz.
Akkermansia municiphila probiyotik bakterisi nedir ?
Akkermansia municiphila 2004 yılında Wageningen Üniversitesinde doktorasını yapan Dr. Muriel Derrin tarafından keşfedilmiş anaerobik nitelikte çok ünlü yeni nesil bir probiyotik bakteridir. Keşfedildiği tarihten itibaren üzerinde yapılan bilimsel araştırmalarda diabet, obezite, kanser ve kardiyovasküler hastalıklar ile otoimmün hastalıklardaki olumlu rolleri saptanmıştır. Bebeklere anne sütünden geçtiği belirlenmiştir.
Gelecekte koruyucu sağlık konseptinde hastalıkların önlenmesinde ve hastalıkların terapötik tedavilerinde öncü olabilecek potansiyel taşımaktadır.
21.Yüzyıl Yeni nesil Probiyotiklerin ve Yeni Nesil Prebiyotiklerin yüzyılı olacak.
Mikro dünyayı düzeltmeden makro dünyayı düzeltemeyiz.
Uzman Biyolog İhsan Soytemiz
Türkiye Biyologlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Comments